Aylık arşivler: Kasım 2012

MİDE KELEPÇESİNE HAYIR! İŞTE SİZE EN HIZLI VE SAĞLIKLI VE AYNI ZAMANDA % 100 KALICI GARANTİ ZAYIFLAMA YÖNTEMİ

http://www.vucudunsifresi.com/tr-tr/yorumlar.asp

KİLONUZ NE OLURSA OLSUN BU YÖNTEMLE KALICI ZAYIFLAYIN

watch?v=0quHGcu7l-0

Hk Performans; Bedenen zayıflayabilmeniz için, ruhun doyuma ulaşmanızı sağlayacak,  %100 kesin çözümler sunarak, Üstün performansı,  eğitim ve çok yönlü çalışmalar ile dünya’nın en iyi  kalıcı kilo verme sistemini sizlere sunar.  %100 sağlıklı, hızlı ve sürdürülebilir zayıflama süreci ayrıcalıklarını, Zayıflama Atölyesi çalışmalarında bulabilirsiniz.  Uygulanan eğitim programının web tabanlı geliştirilmiş şekli  ZAYIFLAMA OKULU sisteminde sizlere sunulmuştur.

Öğretilerimizde, gerek mevcut kilolu durumunun çözümü ve ideal kiloya kavuşmanız. gerekse; bu sistemde öğrenilen yaklaşımlarla, gelecekte aynı sorunları tekrar-tekrar yaşamamanız için, kişisel İnsiyatif kullanabilecek farklı eğitimlerden geçerek, kendi kendinizin zayıflama uzmanı olacaksınız. Yaşadığınız değişim ile herkesi şaşırtacak ve geleceğe güven ile bakabileceksiniz…

Sağlıklı, kalıcı ve sürdürülebilir şekilde, ideal kiloda kaliteli bir yaşam için, Dünya’da alternatifsiz tek adres “HK Performans” kurumsal çözümleridir…

ZAYIFLAMAK İSTEYENLERE İŞTE ADRES:

www.vucudunsifresi.com

YENİDEN DOĞMAK İSTER MİSİNİZ?

YENİDEN DOĞMAK İSTER MİSİNİZ?

Takvim yaşımdan haberdar olamamıştım hiç, çünkü insanların bunu görmesi mümkün değildi… 20’li yaşlarımı hala bitirmedim ama ben bakanların gözünde 35’ e varmıştım bile…

Çok akıllı bir çocuk da olmadım hiç…
Yanlış zamanlarda yanlış kişilerle çok oyunlar oynadım.
Üstümden kirli kazağım, kafamdan dağınık saçlarım eksilmedi hiç…
Ben hep sürüden ayrılan koyunları sevdim.. Bir de kendi bacağından asılmayanları…
Kendimle yaşadım en büyük kavgalarımı… İçimdeki krizler tahterevalli oynadı hayatla; bense seyrettim.
Dışarıdan bakanlar kah öyle bildiler, kah böyle beni…
Bense adalar hayal ettim çoğu zaman… Sahillerine cam şişeler içinde sevda mektupları vuran adalar… Kenarında da minik ahşap evimi…
Yaman çocukluk dönemi geçerken, ergenliği iple çektim, sonra da o ip boynuma dolandı…
Ehhh kısmet bu ya, hiç kimsenin umudunun olmadığı bu kız kendini üniversite de buldu. Başarıyla da tamamlandı hiç beklenmedik bu durum…
O günden bu yana Yüreğim dedi hep, dilimin diyemediğini… Dil dönmeyince, yüreğin sesi duyulur muydu hiç!!!

Yanlış kişilerde oyalandım kimi zaman… Bir pire için nice yorganlar yaktım.
“MASKELİ” bir yüzle tükendi ilk gençliğim… Yürek kan ağlasa da gülücükler eksilmedi yüzümden hiç…
Ama denizlere düşsem de, sarılmadım yılanlara… Kimler, neler kesti önümü, tınmadım.
Umutlarım sığınağım oldu.

BİR DE NEYE SIĞINDIM BİLİYO MUSUNUZ ?
İÇİNDE ÇEŞİT ÇEŞİT YEMEKLERİN, YANİ DOST YÜZLÜ DÜŞMANLARIMIN BULUNDUĞU SOFRALARA SIĞINDIM. LALEZAR BÜFE EN SADIK DOSTUMDU, BEN ORAYA GİDER, HEP YERDİM O DA HEP SESSİZ SESSİZ İZLERDİ BENİ….
* * *
Sonraları hayat, manevi yüküm yetmezmiş gibi, bedenimdeki ağırlığımla da çöktü omuzlarıma. Dayanılmaz baş ağrılarıyla geçti en güzel zamanlarım…
Tartıda rakamlar büyüdükçe ben küçüldüm, daha çok sustum, daha çok “Evet” demeye başladım… “ Hayır” diyebilmek çok uzaktı bana…

Savruldum durdum kara bir yelde. Yaman bedeller ödedim…
Düşmanlarımı aradım hep, beni nasıl bu hale getirdiler diye.. Bulduğumda KENDİM’ den başkası yoktu karşımda…

Midemde kapanmaz koca bir kara delik açan da bendim, yanlış zamanlarda, yanlış kapılar çalan da ben…
Kısacası ruhum, ağırlaşan bedenim ve hayat arasında çok yoruldum.
Gün geldi…Ruhum duruldu…
Zaman sardı yaralarımı, kızgınlıklarımı, kırgınlıklarımı hafızama gömdüm.
Hamdım, hızlandırılmış hayat programıyla erken olgunlaştım...

İYİ AMA BU DENLİ AĞIRLAŞAN BEDENİ NASIL HAFİFLETECEKTİM, ruhum daha yeni durulmuşken, bedeni mi diyet listeleri, zehirleyen ilaçlar ve operasyonlarla mı özüne ulaştıracaktım?
Hangi yöntemi düşünsem mantığıma kabul ettiremedim. Bu güne kadar yeterince yanlış kapı çalmıştım zaten bu defa doğru kapıyı bulacağıma yürekten inanmıştım. Malum internet çağındaydık, binlerce sayfa arasında gezinirken gizemli bir site bulmuştum, demiştim ya sürüden ayrılanları severdim diye!!!

Mesaj gönder bölümünü tıklayıp yazdım bilgilerimi ve umut veren bir sesle hiç düşünmeksizin üye oldum HK Performans -OMDER ailesine
Eğer bu bir kayıpsa, ben zaten alışmıştım kayıplara bir defa da kendim için kaybedecektim, ama çok zaman geçmeden bu düşüncemden utandım….

Hafifledikçe uçuyordum, uçtukça sanki dünya bambaşka bir yer oluveriyordu, ilk defa dünya hayatında Reyhan İsimli birinin farkındaydım, neler oluyordu bana !!!

İnsanın kendisiyle buluşması ne güzel şeymiş diyordum…
Yakıyordum geçmişle köprülerimi… Prangalar sökülmüştü ayağımdan. Ne kavgalar vardı gözümde, ne de sevdalar… İlk defa BEN olmuştum…

Zaman zaman geçmişin etkisiyle karanlığa düşsem de aynı gizemli el beni çekip alıyordu düştüğüm kuyudan… Şimdi gerçekten “ÖZÜ”me döndüm..
Beni Ben’le buluşturan HK PERFORMANS- OMDER ailesinin ve yüzlerini hiç görmesem de beni karanlık kuyulardan gizemli elleriyle çekip alan çok kıymetli Kilobekçilerimin önünde saygıyla eğiliyorum…

Ruhumdaki, kalbimdeki ve bedenimde ki tüm enerjimi onlara borçluyum, maskesiz gülen yüzümü onlara borçluyum…

Tüm kilo kardeşlerim, OMDER ailesinin kıymetli kurucuları, çalışanları iyi ki hayatıma girmişsiniz, iyi ki tanımışım sizleri…
Enerjimi, sevgimi, heyecanımı sizlere armağan ediyorum…..

DOĞUM SONRASI KİLO VERME HİKAYESİ 2.5 AYDA 27 KİLO VERİP FORMUMA KAVUŞTUM. DOĞUM SONRASI NASIL KİLO VERDİM

Adım Özge, 24 yaşımda evlendim, 1.5 yıl sonra 55 kiloda hamileliğim başladı. Anne olma sevinciyle hamilelik dönemimde ne bulduysam yedim. Bebeğim sağlıklı olsun diye aş ermeyi bile beklemeden her çeşit besini doldurdum mideme. Sonuç olarak çok zor ve ağrılı bir hamilelik dönemi geçirdim. Doğumdan sonra tartıya çıktım ki 79 kiloyum! Erken dğum yapmıştım. Normalden daha çok özveri istiyordu anneliğim. Doğum sonrası kilo vermek adına ilk 4 ayda hiç çaba sarfetmedim. Annelik her şeyden önemliydi benim gözümde. Ve doğumdan 4 ay sonra baskülün ibresi 88’i gösteriyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Sanki her şey bir anda olmuştu da ben bir gecede şişivermiştim.

Kilolarımın farkına vardığım andan itibaren 3.5 ay boyunca doğum sonrası kilolarımı vermek için uğraştım. Diyet yaptım, spor yaptım vs. Ama olmadı. 3-5 kilodan fazla zayıflayamadım. Hamilelik döneminde farkında olmadan kilo alıyorduk, peki doğum sonrası kilo vermek neden bu kadar zordu? Yüzlerce zayıflama hikayesi okudum, onlarca diyetisyene başvurdum. Zayıflama hapı kullanmak istemiyordum; neticede hala süt veren bir anneydim.Doğru yolu ise hiç ummadığım bir zamanda buldum.

Yeni bir diyet listesi bulmak için girdiğim internette Yeni Bir Hayat adlı zayıflama programının fragmanına da bir göz atayım dedim.Ne yapacaklar, nasıl zayıflayacaklar falan diye.Fragman sanıp açtığım video, yarışma ile taban tabana zıt bir eleştiri slaytı idi. İşte o slaytın bir karesinde verilen bir site ismi( www.vucudunsifresi.com ) benim kilo sorunumu kökünden çözdü. 2,5 ayda 27 kilo verdim; doğum sonrası kilolarımı verdim. Kabus bitti…

Özge Şar/Muğla

3 HAFTADA 15 KİLO ZAYIFLAMA BAŞARISI-DOĞUM SONRASI NASIL ZAYIFLADIM

Ailenin tek çocuğu olarak oldukça şımarık yetişmiş bir kızdım. Her istedğim yapılırdı, hep el üstünde tutuldum. Yediğime, giydiğime falan çok dikkat ederdim, titizdim her konuda. Derken orta halli bir ailenin en büyük çocuğuyla evlendim. Ve ilk yıl hamile kaldım. Hayatım tümüyle değişti evlilik hayatımda. Kendime hiç bakmaz oldum. Ne yediğime dikkat ediyordum, ne de eskisi gibi titizdim artık. Doğumdan sonra bir baktım 85 kiloyum. ve bundan 6 ay sonrasında 93. Bu benim için kabustu. Ailem bile beni sürekli sıkıştırmaya başladı, kızım sen böyle miydin diye. Onların da ısrarıyla kilobekçiliğine başvurdum. Fazla sorgulamadım ne kendimi ne de sistemi. Ama inandım mı evet. Çünkü size bu güveni çok iyi aşılıyorlar. 4 ayda 34 kilo verdim. Doğum sonrası kilolarım böylece tarih oldu. Doğum sonrası verdiğim kilolar en önemlisi kalıcı oldu, ki ben bu kiloları geri alacağımdan çok korkmuştum. Eğer ki kilo sorununuz varsa ve bunu kendi çabalarınızla veremiyorsanız, illa bir sisteme danışmanız gerekiyorsa size mutlaka kilobekçiliğini öneririm.

DOĞUM SONRASI KİLO VERMEK İSTEYENLERE, HAYATI BOYUNCA KİLOLARLA BOĞUŞMUŞ AMA ÇÖZÜM GETİREMEYENLERE, KISA SÜREDE KALICI VE SAĞLIKLI ZAYIFLAMAYI HAYAL EDENLERE, KISACASI KİLOLU OLUP DA NE YAPACAĞINI BİLMEYENLERE HİÇ SÖNMEYECEK BİR MEŞALE UZATIYORUZ…

246 Kg Zayıflamış Üyelerimizden Kareler – Belgrat Doğa Yürüyüş programı

Farkı hissetmek ve “BENDE BAŞARDIM” diyebilmek, ideal kiloda fit bir yaşama merhaba demek için artık düşünmeye son!  Sağlıklı zayıflamak  için kendinize değer verin.
HK Performans size o değeri hissettirecek tek alternatiftir. Yüzlerce üyesi ile bunu kanıtlamış ve bu başarı mektupları ile söyleyen değil, yaşatan olduğunu tüm okurları ile paylaşmaktadır.
Sağlıklı kalıcı zayıflamak için kendinize bir iyilik yapın ve web sayfamızda buluna ZAYIFLAMA BAŞARI MEKTUPLARINI detaylıca inceleyiniz

ZAYIFLAYAN ÜYELERİMİZİN DEĞİŞİM RESİMLERİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN:

http://vucudunsifresi.com/tr-tr/yorumlar.asp?TabID=3

DOĞUM SONRASI NASIL KİLO VERDİM-“2 AYDA 18 KİLO VERDİM”

http://www.vucudunsifresi.com  Sağlıklı ve Kalıcı Zayıflamak için “GELİŞEREK DEĞİŞİM” kaçınılmazdır.

Bilinçli, Hızlı kilo vermek ve sağlıklı zayıflamak için ZAYIFLAMA OKULU eğitimleri herkese şart.

En etkili zayıflama yöntemi tartışmasız KİLOBEKCİLİĞİ sistemidir.

Sağlıklı zayıflama ve sağlıklı zayıflama yöntemleri için Hk Performans üyeliklerini incelemelisiniz. http://www.vucudunsifresi.com/tr-tr/eSatis.asp

10 üye Aylık 63.4 kg. toplamda 235.8 kg ZAYIFLAMA

50 Günde 16.1 Kilo Zayıflama

28 Günde 13.8 kilo ZAYIFLAMA ve 3 Bölge Toplamda 33,0 cm İNCELME gibi çarpıcı sonuçları sitemizde inceleyebilirsiniz.

Ayrıca Sağlıklı kilo vermek ve hızlı kilo vermek için alternatifsiz tek yol, ONLİNE ZAYIFLAMA Okulu GELİŞEREK DEĞİŞİM eğitimleridir.

En Etkili Zayıflama Yöntemi tartışmasız HK Performans kurumsal sunumlarıdır.

Sağlıklı kilo verme ve hızlı zayıflama yöntemleri arıyorsanız, hızlı zayıflamanın yolları için çözüm istiyorsanız bu ancak Üstün performans çalışmaları ile mümkündür.

HK Performans Eğitim Danışmanlık.

http://www.vucudunsifresi.com

 

2 AYDA 24 KİLO ZAYIFLAMAK HAYAL Mİ? KADINLAR ÇOCUK SAHİBİ OLMAKTAN NEDEN KORKAR? DOĞUM SONRASI EN HIZLI ZAYIFLAMA FORMÜLÜ

Sn. Başbakan’ın 3 Çocuk Handikabı

Sayın Başbakan birçok konuşmasında, ailelerden 3 çocuk sahibi olmalarını istediğini beyan ediyor.  Ancak doğum yapacak kilolu bayanlara fikirleri hiç soruldu mu? Yani ulusal ve toplumsal gelişimimizi yalnızca etkileyen değil, doğrudan belirleyen bireysel ve toplumsal, psikolojik ve sosyal değerler ne ölçüde göz önünde bulundurulmuştur?

Türkiye’nin stratejik, politik ve ekonomik anlamda hedeflenen konumuna ulaşabilmesinde belki de çok anlamlı ve doğru olabilecek bu istek ve yaklaşım, eksik bir şekilde ele alınmıştır. Burada göz ardı edilen; bu denli anlamlı ve büyük hedeflere ancak beden ve ruh sağlığı, dolayısıyla sosyal ve toplumsal sağlığı çözümlere ulaşmış bir ulus yapısı ile ulaşılabileceğidir.

Ulusumuz kadın oranı kapsamındaki her ‘iki kadından biri’ (1/2) Kilolu veya Obez’dir. Ve bu oran ‘üçte iki’ (2/3) ye doğru ilerlemekte!

Elimizde, aşağıdaki mesajlara kıyasla, daha da kötümser veya çaresizce aktarılan binlerce orijinal ifade mevcuttur…

Bu hisler içinde olan kadınlarımızın hamilelik sürecindeki hormonel iç yansımaları, doğacak çocuklara ne derece sağlıklı bir temel oluşturabilir? İlk hamileliğinde 30 kg. almış bir kadın sizce 2. bir hamileliği düşünebilir mi?

Kaygılı, sinirsel, yorgun, gergin, depresif ve benzeri ruh yapısı taşıyan yeni nesil bireyler ve dolayısıyla çoğunluğu bu yapıda bireylerden oluşan bir toplum; ulusumuzu özgüven, girişimcilik, dolayısıyla da üretkenlik ve ekonomik gelişim yönünde 2023’lerde, 2033’lerde bizi benimsettiğiniz hedeflere ulaştırır mı?

Ayrıca; Kilosu dolayısı ile EVLENEMEYEN, özgüvenini yitirmiş milyonları çocuk sahibi yapabilmek için önce evlenebilecekleri özgüvene, sağlıklı ideal kiloya getirmek daha anlamlı olmaz mı? Bu sadece bayanlar için değil, benzer sorun dolayısı ile cinsel performansı yeterli olmayan ve evlenmeye cesareti kalmamış obez erkeklerin de aynı korku ile evde kaldığını göstermiyor mu?

Özellikle bayanların, anlatılmaz yaşanır “Kilo Psikolojisi” dolayısı ile asosyal yaşama biçimini zoraki benimsemiş, kendilerini toplumdan izole etmiş olması; saygınlığı ve kutsallığı üzerinde hemfikir olduğumuz ‘Aile Müessesesi’nin önündeki en büyük engel değil mi?

Genç OBEZ kızlarımızı, dul kadınlarımızı öncelikle sağlıklarına kavuşturmak, 3 çocuk hedefi içinde olmazsa olmaz değerde bir gerçeklik değil mi?  Yüksek kilolarda evlense bile, zamanla eşler tarafından yaşatılan psikolojik baskı ve şiddet ile ayrılan, boşanan, aşağılanan, hor görülen kadınların varlığını veya bu aile içi dejenerasyon emarelerini algılayan yok mu?

Aile ve Evlilik müessesesi içinde olmadan çocuk teşviki, ahlaki veya sosyal olamayacağına göre, bu durumda olan milyonlar evlenemeden nasıl çocuk yapacak; evlenemeyen, çocuk yapamayan bunca geniş bir kitlenin bilinç altlarına kazınan mutsuzluk ve umutsuzluk önderliğinizde hedeflenen büyük Türkiye’nin handikabı olmayacak mı!

Diyelim ki kişi, kilolu veya Obez bir şekilde evlendi, hamilelikle birlikte 100-120 hatta daha fazla kiloda bir bayandan çocuk doğurmasını kim bekleyebilir?  Bu hem doğmaya aday çocuk için, hem de anne için açık bir intihar değil midir? Daha ötesi bu kadar açık gerçek varken, anneleri daha da zorlamak, hem anne’ye, hem de yetişecek çocuğa yönelik planlı cinayet olmaz mı?

Bizde yoğunluğu çok daha yüksek olan, istatistiksel doğruları ve saf gerçekleri yansıtan çok fazla veri mevcut.

Bunları göz ardı etmeyip, bu kapsamda olan ve bu kapsama girmeye aday kadınlarımıza daha verimli ve kendisiyle barışık bir topluma ulaşabilmek adına; ideal ve sağlıklı kilosunda olmadan: ‘Üç çocuk’ isteğini nasıl karşılıyorsunuz? “Siz ne istiyorsunuz?” diye sormayı lütfen ihmal etmeyiniz!

Bunu sormak ve onları düşündüğümüzü yalnızca telaffuz etmek de yeterli değildir!

Onları büyük bir Gelişerek Değişim ve Toplumsal Atılım Projesi’ gibi milli bir ‘Hedef Proje’ kapsamında sahiplenmek ve çözümler üretmek üzere, siyasi boyutlarda katılımcı ve sosyal devlet zarafetini de kapsayacak düzenlemeler ele alınmalıdır.

İşte  Çocuk istemeyen Kadınların,

Kilo Psikolojisi ve Korkuları:

Çocuk istememe nedeni olan psikolojiyi anlatan Örnek MESAJLAR

***99 Kiloyum. Bekar olduğum halde 3 çocuk annesi gibiyim zaten.  Bir de doğum yaparsam, tabi yapabilirsem ne olur bilmiyorum.

***Evlendiğim yıl 79 kiloydum, 3 ay sonra 75 oldum. Şu an 125’im. Neyi değerlendireyim?
Tartı ortada! Bu kiloda ne çocuk, ne de cinsellik düşünebilirim

***Kötü etkiliyor, iğrenç göründüğümü düşünüyorum! 2. çocuğu istiyor eşim ama ben asla kabul etmiyorum. Önce zayıflamalıyım.

***Tek öocuklu olmamın bir sebebi de bu zaten; aman zayıflayayım öyle doğurayım derken yıllar geçti. Ne ben zayıflayabildim, ne bir çocuk daha doğurabildim!

***97 kiloyum. Cinsel yönden etkilemiyor fakat 2.ye hamile kalırsam nasıl taşırım diye hamile kalamıyorum.

***Doğum öncesi 47 kiloydum bazı ilaçlarla ilk doğumda 65 ikincisi 80 üçüncüde zayıflayıp doğum                     yaptığım halde 84 oldum. Şu an 94 kiloyum.

***Evlilik öncesi normaldi. Hamilelikte aldım. daha sonra bir aldım, bir verdim…Hatta 1 verip 5 aldığım da oldu.. 68 kilo ile başlayıp 97 kilo olarak bitirdim hamileliğimi.. sonrasında ise süt olsun diye yedim de

yedim.. eşimin kötü kötü bakışlarını yakalayıp kahroldum… evliliğimin bitmesinde, onun bu yöndeki olumsuz yaklaşımı da bir faktördü…  101,5 kg.

***Kendimi goril gibi hissediyorum. çocuk istemiyorum. Zayıflarsam 2. çocuğu düşünüyorum!.  1.Doğumum normal oldu 2.’sini de normal istiyorum ama bu şartlar altında asla olmaz.

***Doğum öncesi 57 kiloydum. Sonrası 90 kilo oldum.  Beni çok etkiliyor. Eşimde bir sorun yok kilomdan yana.  Ben kendimi çirkin buluyorum(Kilolarımı). Eşim kendisiyle ilişkiye girmememden çok şikayetçi.

***Hamilelikle kilo aldığım için yine aynı süreci yaşamaktan korkuyorum. Daha fazla kilo alırım diye sanırım 2. çocuğu yapmam.

*** Doğum öncesi 63-65 arasındaydım, doğuma 96 kilo girdim 2. çocuk için, bu kilolar yüzünden korkuyorum

***KİLOLU  OLMAK CİNSELLİĞİ TABİ Kİ ETKİLİYOR. SAĞLIKLI ÇOCUK DÜNYAYA GETİRMEKSE AMAÇ, ANNENİN SAĞLIKLI OLMASI LAZIM. BU KİLODA ASLA OLMAZ…

***64 kilo doğum öncesi, doğum sonrası 77 kilo. Bu kilodan kurtulmalıyım yoksa 2. çocuğumu düşünmem imkansız. Yine kilo alma korkusundan dolayı.

***Evlilik öncesi 82 kg. idim. Sonrasında ise 7ayda 93kg, oldum. Sebebi daha çok stres altında olmam.    Kilolarım beni tabi ki çok etkiliyor. Bu kiloda çocuk sahibi olmayı asla düşünmüyorum.

***Çocuk sahibi olmak isterim ve koşullarım bunun için ileride uygun olsa bile mutlaka önce kilo vermem gerektiğini biliyorum.

***Doğum öncesi 52, hamileliklerimde 30 kilo aldım. Sonrasında hemen verdim ama son 10 senede 35 kilo aldım!

***Evlendikten sonra 39 kilo aldım. Çocuk sahibi olamıyorum. Cinsellikte de sıkıntı yaşıyorum. Psikolojik olarak kendimi çirkin hissediyorum.

***Tabi ki etkiliyor, kilo olan her bayan gibi beni de. Eşimin beni o vaziyette görmemesi için köşe bucak saklanırım.

***Evlenirken 64 idim, şimdi 89 kiloyum. Çocuk için doktorum zayıflaman lazım dedi.

***Bebek sahibi olmam için, sağlıklı gebelik için, daha sonrası için, su anda üzerimdeki kiloları atmalıyım.

***Evlendikten sonra 20 kilo aldım. DOGUM YAPMADIM. Ama bu konu da beni korkutmuyor değil… Ben simdi kilo vereceğim, hamilelikte gene alacağım di’mi… Sonra yine aynı dertler başlamayacak di’mi… Ben bu yaptıklarımı tekrar kendi kendime yapabilir miyim sizce?

***50 kiloyla evlendim şimdi 90 kiloyum. Mutsuzum, cinselliği de  kötü etkiliyor. Tabii aynalara küsüyorsunuz, beğenilmediğinizi düşünüyorsunuz.

***İki hamileliğimde de 35’er kilo aldım. Yememe kimse karışmıyordu, sanırım bunun zevkini çıkardım.

***Kilo aldığımdan beri seks olayından uzaklaştım, tabii ki tek sebebi bu değil ama çok çok büyük bir etkisi olduğu yadsınamaz… kendimi hiç beğenmediğim için birinin beni beğeneceğine inanmıyorum

***Çocuk sahibi olabilmek için acilen kilolarımdan kurtulmalıyım. Yoksa asla hamile kalmayı düşünmüyorum.

***Bedeninizi beğenmediğiniz için kendiniz olamıyorsunuz. Cinselliği istediğiniz gibi yaşayamayabiliyorsunuz. Evli olduğum dönemde çocuk sahibi olmak istediğimiz için dr.a gittik. ikimizde de ufak sorunlar olduğu ve bir aylık ilaç tedavisiyle düzeleceği söylendi (özel dr.) Daha sonra devlet hastanesine gittim diyetisyen ve kadın doğum dr.dan klasik diyet listesini aldım. Kadın doğumcuya geçtim. Tek kelime; 10 kilo ver öyle gel dedi yüzüme bile bakmadan! Sinir bozukluğu tabi ki.

İdeal kilodayken hamile kalmak elbette en doğrusu ama insanın gözüne de böyle sokulmaz ki demi L

***Doğum öncesi54, son gebelik kilosu 84! Bu kiloda iken 2. çocuğa gebe kalmak istemiyorum. Ama iki yıl içinde 2. çocuk sahibi olmayı düşünebilirim

***Çocuk sahibi olma düşüncemi çok etkiliyor tabii ki. çünkü bu halimle hamile kalsam ve ilk hamileliğimdeki gibi kilo alsam doğum sırasında herhalde tek sedyeye sığmam. ve doktora gittiğimde dr beni tartmaz bile herhalde. genel de tartılar 100 kg ya kadar ölçer.150 kg olarak çıkarsam tartıya gerisini düşünemiyorum bile!

*** Kendime güvenim sıfır oldu! Çekici olmadığımı sadece eşimin ihtiyaçları olduğu için beni istediğini düşünüyorum. Asla cinsel yaşantım olmasın istiyorum. Çünkü eşimi görmek istemiyorum! O yattıktan sonra yatmak sanki bana çözümmüş gibi geliyor. Çocuğumun olmasını, daha ben bu kadar kilolu değilken bile istemiyordu. Çok kırdı beni, benim anne olma hakkımın olmadığını, bu kiloyla nasıl hamile olacağımı sürekli söylendi. 3 sene benimle çocuk yapmadı.

***Kilolu olmak biraz özgüveni sarsıyor açıkçası. Bu da biraz stres, biraz çekingenlik yapıyor.
Çocuk yapacağım zaman nasıl olacak, ne yapacağım diye şimdiden stres yapıyorum. Kilolu insanlar hem geç çocuk sahibi oluyor hem de zor bir gebelik süreci geçiriyor.

***İdeal kiloma inmeden çocuk sahibi olmak istemiyorum. Benim cinsel performansımda çok da etkisi olduğunu düşünmüyorum. Fakat zayıf olduğumda kendime olan güvenim tabi ki daha da artıyor

***EVLİLİK ÖNCESİ ZAYIF BİR BAYANDIM. EVLİLİK SONRASI TOMBİŞ.
EVLENMEDEN ÖNCE 57 KİLOYDUM. ŞU AN 93.

***Doğumdan önce 61 kg. idim, 8,5 aylık doğum yaptım ve doğum yaptığımda 102 kg’dım.

***Evlendiğimde 67 idim ilk doğumdan sonra hızla kilo aldım ve 1-2 sene sonra obez odım!

***Kilolu olmak cinsel yönden problem teşkil ediyor, hem de çok büyük sorun. Burada olmamı sağlayan şey de bu aslında.

***Her şeyi etkilediği gibi cinsel performansı da etkiliyor bu meret. Her geçen ay bir önceki aydan daha isteksiz ve daha yorgun oluyorsunuz :(

***Kilo vermeden çocuk sahibi olmak istemiyorum çünkü o zaman geri dönülemeyecek biçimde kilo almaktan korkuyorum. Şimdi iştahlıyım çocuk olunca nasıl yerim kim bilir diye korkuyorum. Normal doğum yapmak istiyorum ama sigara içtiğim için zaten tansiyon riski olabilir, bir de çok kilo alırsam nasıl yaparım diye düşünüyorum. Hamile kalmadan önce kiloları vermem gerek.

***Çocuk sahibi olmadan önce ideal kiloda olmak gerekliliği düşüncesindeyim.

Doğumla beraber kilolar kalıcı olabiliyor

***Hamilelik döneminde kilo alacağım için hamile kalmadan önce epey kilo vermek istiyorum.

***79 kiloyum. Hiçbir zaman kiloluyken hamile kalmak istemedim. Bu kilomdayken hamile olma düşüncesi bile beni korkutuyor. Çünkü hamileliklerimde çok kilo alıyorum . (2 çocuk)

***2 senelik evliyim, 57 kilo evlendim, şimdi 69 kiloyum.  Çocuk düşünmeye başlamama rağmen , kiloların üstüne hamilelik kilolarını da ekleyeceğimi düşünerek vazgeçiyorum.

İdeal kiloma ulaşıp en az 1 yıl geçirdikten sonra diye hamileliği erteliyorum

ve çok daha fazlası…,

Yukarıda ancak bir kısmını, kısıtlı şekilde ele aldığımız bireysel duygusal yansımaları bir yere koyarsak, beki de geleceğin Türk ulusunun yapı taşlarını, mozaiklerinin renk zenginliğini hiç düşünmediğimizi fark edeceğiz. Bireysel, toplumsal ve ulusal varlığımızın işlevsel kalitesi ve bu yönde hele ki, siyasi irade sorumluluğunda sarf edilecek ifadeler ve kavramlar yanında atılması istenecek somut adımlar çok daha özenle ve bilinçle yapılmalıdır.

Türkiye halkı, siyasi irade tarafından en bilinçli ve yaptırımcı adımlar atılsa dahi, beş hatta on yıllık süreçte aşağı çekilmesi çok zor olan %36 + %36 gibi bir obezite ve kilolu oranında istatistiğe sahip ve bu oranın %45’ini 15-50 yaş arası doğurabilen kadın nüfusu oluşturuyor! Uygulanan politikalar ile ancak artması muhtemel bu oran; kilolularla birlikte 24 milyonluk bir nüfusa ulaşıyor…

Şimdi, bilimsel çalışmalarla da kanıtlanan, doğurganlığı oluşturan hormonların yağlar dolayısıyla hareket edememesi sonucu hamile kalınamaması gerçeğinden yola çıkarsak, 24 milyon doğurabilmesi beklenen kilolu / obez kadın işlevsel olarak bu duruma uygun olamayacağı gerçeği söz konusu. Diyelim ki yukarıda da bireysel anlamda duygusal ifadelerini aktardığımız çok dikkate alınması gereken hanımların, yalnızca işlevsel olarak ve teknik desteklerle, sonuç odaklı hamile olabildiklerini varsayalım;ki yine bilimsel olarak ifade edilen; obez bir kadının yukarıda da örneklenen benzer psikolojik durumu dahi, negatif şartlanarak bir ömür boyu hamile kalmasına manidir.

Anne çocuk arasındaki kordon bağı ile etrafı yağlarla örtülü bir dünyayı algılayan bir bebek dünyaya mağlup olarak gelecektir.  Bilinçaltı eğilimleriyle obez olmaya aday bir bebek olması nedeniyle dünyaya mağlup gelen nüfus oranı, tek çocuk olması halinde 24 milyon’a tekabül eden Toplam nüfusun %33’ü! Yani her üç Türk’ten biri tabiri caizse ‘engelli’ olarak dış dünyaya yansıyacak! Görünen tablo bu şekilde maalesef, çok ürkütücü bir tablo değil mi Sayın Başbakanımız?

 

Şimdi soruyorum size sayın Başbakanım;  Siz hiç hamile olan bir Bayan’ın 50-55 kg’dan 80-90 kg’a çıktığında hangi duyguları yaşadığını tasvir edebiliyor musunuz?

Bunu hiç birimiz tasvir edemeyiz. Bu yüzden, bayan’ların 2. ve 3. bir çocuğu neden istemeyeceklerini asla tam anlamıyla bilemeyeceksiniz! Bu isteklerimizi karşılıklı anlamlı kılabilmemizin tek yolu; bayanların yaşamakta oldukları duygusal, ruhsal ve sosyal zorlukları, empati kurmaya çalışarak, ‘Kilo Psikolojisi’ne karşı daha sağlıklı, sonuç odaklı ve bilinçli yaşam geliştirmelerine ve gelişerek değişimlerini sürdürmelerine destek olmaktır.

Bu konuda hemfikir olmalıyız.   

Bu yüzden lütfen ‘üç çocuk’ta diretip sadece kendi açımızdan konulan hedefleri ve erkeklerin isteklerini ön plana çıkarmayalım. Hamile kalan kadınları düşünerek, bu Sistem ve Obejenik Dünya’da, hangi hislerle o süreçleri yaşayabileceklerini anlamaya çalışalım.

Hatta öncesiyle ve sonrasıyla, yani toplam sonuçlarıyla birlikte düşünülmesi ve anlamlı çözümler üretilmesi zorunluluğunu savunuyoruz! Akıllı ve etik olan yaklaşım belki de budur.

         Obezite; psikolojik açıdan insanı azaltan, varlığını sorgulatan,

belki de en yaygın MUTSUZLUK  “Umutsuzluk” hastalığıdır.

    OMDER

Kurucu Başkan

Halil KARGULU

 

Psikolog Üstün Performans Uzmanı

SEMİR BERBER

 

İrtibat Adresi:

Meşrutiyet Caddesi 98/3

Tunel – Beyoğlu / İstanbul

Tel: (212) 245 20 33 – 249 56 60

Fax: (212)249 56 75

Mail: bilgi@omder.com

Doğum Sonrası Kilo Veremiyorum

Bedenimdeki ağırlık ruhuma da ağırlık vermeye başladı. Dışarı çıkmak, kuaföre gitmek, sosyal ortamlara girmek istemiyorum bana eski hallerimi hatırlatacaklar diye. Bu konuşmaları duymak bile istemiyorum. En önemlisi kendime olan özgüvenimi geri kazanmak istiyorum. Benim kilo hikayem şu son 3 senede başladı. Önceleri bu kadar kilo almamıştım. Evet kilom oynardı ama 5-6 kilo kadar oynardı. Ancak 3 senede 30 kilo aldım. Kısaca bahsetmek istiyorum.

Allah’a Çok şükür obez değilim. Ancak şuanda 77-79 kilo arasındayım. Benim psikolojim doğum yaptıktan sonra başladı. Ama başa dönersek 5 yıldır kilo problemi yaşıyorum. Psikolojim bu son 3 aydır hat safhada bozuldu. Çünkü kiminle karşılaşsam “aşırı kilo almışsın, duba gibi olmuşsun ,ay kalçaların çok büyük, karnın sanki yine hamile gibi” laflarını çok çok duyar oldum. Ve sıkıldım artık bu konuşmalardan. İnsan kiloluyken hiç birşey gelmiyor içinden.

Evlendim. Düğünümden 5 ay kadar önce diyet yapmasam da ekmeği, pilavı, makarnayı kestim 65 kiloydum sanırım 60’a kadar düştüm. Yemin ettim hiçbir şekilde ekmek hamur işi yemeyeceğim diye. Başka türlü kendimi  tutamıyorum. 3-5 gün yapıyorum sonra tekrar başa dönüyorum. Bu şekilde 4-5 kilo verdim. Evlendikten sonra daha da kilo aldım. Eşim de sağolsun çok sever abur cubur, ekmek, hamur işi, en çok da tatlı. Akşam arkadaşlar sohbet muhabbet bu şekilde tekrar eski kilolara döndüm. Birkaç defa diyetler denedim kendi başıma internetten bakıp ama hiçbir işe yaramıyordu. Eskisinden daha kilolu oluyordum. Neyse sonra bebek düşünmeye başladık. Ve bir karar verdim; benim kilo vermem lazım dedim. Ama nerde!69-70’lerde geziyordum.

Doğumumu 84 kilo ile yaptım ama hamileliğim boyunca hiçbirşeye dikkat etmedim. Herkes doğum sonrasının kilo vermenin çok zor olduğunu söyler. Ben de haliyle doğum sonrası bir gram bile veremedim. Doktorum ekmek yeme sunu yeme dedikçe yedim. Aman dedim nasıl olsa hamileyim ne olacak doğurunca veririm.

Hamileyken tatlılar abur cuburlar canım ne istediyse yedim. Doğumumu 84 kilo ile gerçekleştirdim. İlk zamanlar pek çaba sarfetmedim doğum sonrası kiloları vermek için. Neyse dedim hepsi kalmaz. Bir sürü aksaklıklar çıktı. Babamı kaybettim. Sonra hamile kaldığımı öğrendim yeniden. Depresyona girdim sayılır. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. İlk doğum kilolarımdan bir gram verememişim zaten, şuan hamileyim. Zamanla nasıl bir ucubeye dönüşeceğimLŞuanda tek amacım kilo almadan bu doğumu da gerçekleştirip doğumdan sonra gerçekten herşeye rest çekip başlamak istiyorum hayata. İki doğum sonrası kilolarımı kestirme yoldan vermek istiyorum.Bu kilolarla yoksa bunalıma gireceğim. Şuan için bile depresyondayım. Hiç kilo veremeden hamile kalmam yıktı beni. Tek hedefim kilo almadan bu dönemi bitirmek. Lütfen bana yardımcı olun…

Esma Akkiraz

Manisa

Doğum Sonrası Kilo Verme Yöntemi- Kalıcı Zayıflama Yöntemi ile Doğum Sonrası Kilolarımdan Nasıl Kurtuldum?

 Doğum sonrası kilo vermek ve diyet! Zaten diyet başlı başına bir problem, bir de doğum sonrasında yola koyulursanız işiniz zor.

Diyet= Gönlünce yemenin bedeli.

    Diyet diye bir roman vardır, bir kolunu kesilmekten kurtaran adamın, bununla sürekli başına kakması nedeniyle en sonunda o kolunu kesip adamın önüne koyan bir kasabın hikayesidir. Bedel ödemektir yani, insanda kısıtlamalı beslenme hastalığına yol açan her türlü diyet ve spora karşıyım. 15-28 yaş arasında hep rejimdeydim. İlk kez kardeşimle şu besinleri seviyorum ve tercih ediyorum, şunları sevmiyor ve yemiyorum, günden güne zayıflıyorum şeklinde telkinler içeren bir kitabı ailemden gizlice sipariş etmiştim,17 yaşımda. Okuldaki bütün kızlar zayıftı bense beden eğitimi dersleri zayıf olan tipik inek öğrenci, her ortamdan dışlanan sadece sınavlarda kopya istenen, vs…

Derken ailem psikologlara götürmeye başladı beni. Yanıt hep aynı: turp gibi, dışa açılma dönemini yaşıyor. Üniversite sınavı döneminde sanırım 70’li kilolara ulaştım. Etrafımda pervane olanlar yoktu artık ve ben içlerinden biri için gerçekten çok acı çektim. Üniversite sınavına hazırlanırken depresyonda girdim. Ailemden ayrılıp bir arkadaşımla eve çıktım, arabası vardı ama ben her sabah erken kalkıp yağmur çamur demeden 1,5 saat boyunca okula yürüdüm tam 2 ay. Sonra yine ailemin yanına geçtim, okula daha yakındı. Her sabah yarım saat yürüdüm ve her akşam geri döndüm. Yine de 65 kiloydum.

Sonra üzüntüden 10 kilo verdim, kendimi daha iyi hissettim ve yavaş yavaş yemeğe döndüm. Artık dış görünüşümü önemsemiyordum, kalıcı zayıflama yöntemiaramıyordum, zaten kimin için güzel olacaktım ki. Kilo almaya başladım, kurtulmak için dualar ediyordum: ya ölüm ya zayıflamak. Canımın her istediğini yiyordum. Okulun son senesinde 3 günlük yoğun nöbetler sırasında yemek için vaktim bile yoktu ve ben 69 kilo oldum.  Okul bitince mecburi hizmete kadarki 3 aylık dönemde 75 kiloya çıktım. Çok sıcak bir yazdı ve ben sürekli su içiyordum. 2 haftada 64 kilo oldum.

Artık kendi evim vardı ve yemek yapmayı öğrenmiştim, eşime yemek hazırlıyor, aç olmasam da onunla yiyordum. Kış çok soğuktu, yerlerde adam boyu kar, yokuş boyu buz, sobalı bir ev… Kısa sürede 78 kilo oldum ve rejim kararı aldım. Bunu düşünmekle bile 1 ayda 84 kiloya çıktım. Yaz boyunca evden çıkamadım. Sürekli üzgün ve sinirliyim, sabrıyla ünlü ben, insanlarla kavga ediyorum. İlaç da kullanamıyorum. Bu kiloda hamile kalmaktan çok korkuyorum. Doğum sonrası kilo vermek kimbilir ne kadar zor. Hele ki şuan da kilolu olduğum için daha çok korkuyorum. Kalıcı zayıflama yöntemi arayışım her başarısızlıkla yeni kilolara bedel oluyor bana.

2 yıldır görüşmememize rağmen aileme telefon etmeye çekiniyorum, çünkü o rahatlamak için açtığım telefonda konu hemen kilolarıma geliyor. Abuk sabuk öneriler tartışmalar,ağlaşmalar… Daha berbat bir halde kendimle başbaşa kalıyorum telefon sonrası. Eşim de beni sevdiğini söylüyor ama ilgisinin belirgin olarak azalışını farkediyorum ve çok üzülüyorum. O benim en iyi arkadaşım, başka kimse yok yanımda ve tabii en büyük destekçim. Çok çaresizim.

Siz ve sizin gibi kendini çaresiz hisseden insanlar için kalıcı zayıflama yöntemi bulduk. Bu sayede doğum sonrası kilo vermek de kâbusunuz olmayacak. Yalnız değilsiniz.