Aylık arşivler: Mart 2013

48 KİLO FAZLALIĞIMDAN NASIL KURTULDUM: BEN BELAMI DA DEVAMI DA İNTERNETTE BULDUM, 114 KİLOYDUM 66 OLDUM

Sevgili diyetisyenimin (!) bana vermiş olduğu zayıflama diyetini(!) birebir uygulayarak 12 günde 4 kilo aldım! Bu sefer hiç hata yapmamıştım. Sallama doktorlar devrinde yaşadığımıza o gün bir kez daha inandım. Neyse geçelim bunları, ben burada kimsenin reklamını yapacak değilim. Zaten 7 ay öncesine kadar internette çektiklerimi bir ben bilirim.  Buluyorsun bir makale, “Aman Allah’ım bu bir mucize, bu yöntemle kesin zayıflarım” falan diyorsun, ta ki makalenin sonuna kadar. Bir bakıyorsun sana bir kitabı yahut ilacı kakalamaya çalışmışlar. Her neyin reklamını yapıyorsan baştan belirtmelisin bunu, ne diye vaktimi alıyorsun ki! Neyse bu kandırmacaları da geçelim. Benim burada anlatmak istediğim; kilolu musun, zayıflamak mı istiyorsun, kendini uçurumun başında mı hissediyorsun, her uzatılan ele tutmayacaksın! Nitekim ben tuttum, paralarımla beraber umutlarım da gitti teker teker. Sonuç olarak  belamı da devamı da internette buldum.

114 kiloydum, boyum 1.71cm. 26 yaşındaydım ve bir tekstil fabrikasında çalışıyordum. Kelimenin tam anlamıyla yalnızdım. Ya herkes gerçekten düşündüğüm kadar kötüydü ya da ben herkesi kötü görecek kadar karamsar olmuştum. Çalışmak, toplum içinde olmak da istemiyordum ama mecburdum işte. Derken Allah dualarımı mı duydu bilmiyorum, fabrikayı bırakıp evde sipariş üzerine çadır dikimine başladım. Hemen hemen aynı parayı kazanıyordum. Boş zamanlarımda pencere kenarına oturur insanları izlerdim. Kıskanırdım elele dolaşan sevgilileri. Hiç kız arkadaşım olmamıştı benim. Kendimi hiç değerli bulmamıştım ki…

Yine odamın kapısını kilitleyip gözümde yaş kalmayana kadar ağladıktan sonra bilgisayarı açtığım bir gün bir sitenin reklam videosunu gördüm. Yine istemeyerek izlediğim, hatta sonrasında kendime kızdığım o dakikaların benim hayatımı değiştireceğini bilmiyordum. www.vucudunsifresi.com adlı bir siteydi. Diğer programlara nasıl şüpheyle yaklaşmışsam ona da öyle yaklaştım, inanmadım, sorguladım. Zamanında çok kazık yemiştim çünkü. Hep belki dedim ve hep aldandım. Hem bir kez daha aldansam ne kaybederdim ki… Sisteme kayıt oldum, bir kilobekçim vardı artık. İçimde kah bir umutsuzluk, kah evde zayıflayacağım için ufacık bir umutla yavaş yavaş bu sistemi içime sindirmeye başladım. Kilobekçinizin günün 24 saati sizinle iletişimde olması büyük bir avantaj. Yoksa ki açlık krizlerimde bir başıma olsam kendimi asla tutamazdım. Açlık krizi diyorum ama ben bu 6 aylık süre içinde aslında hiç aç kalmadım. Tabi ki kıstım yediklerimden. Zaten zamanında fazla yememiş olsam öyle kilolu olmazdım.

Ayda 8, 6 ayda 48 kilo vererek 66 kilo olarak kilobekçimden ayrıldım. Programı bırakalı bir ay oldu 150 gram geri oynama var yalnızca bende, yani 150 gram verdim, almadım. Ben buraya harcadığım paraya hiç ama hiç acımadım. Yanlış yöntemlerle bizi kendilerine bağımlı hale getirmeye ve bu şekilde kilolu insanları devamlı olarak sömürmeye çalışan sektörden kurtulduğuma öyle seviniyorum ki. Halil Kargulu’ya ne kadar teşekkür etsem azdır. Hem biz artık arkadaşız sistemin tüm elemanlarıyla. Hepsi de bir zamanlar kilolu olan insanlar. Ben www.vucudunsifresi.com  ile bambaşka bir dünyaya adım attım. Şimdi aynaya baktığımda ben aslında yakışıklıymışım diyorum. Sıra gönlümün sultanını bulmakta…

Ve artık dışa açılabilirim. Sosyal bir iş ortamım olsun istiyorum. İş başvuruları yapıyorum, geziyorum. Eski pantolonuma bakıp gülümseyebiliyorum şimdi. Biliyorum ki benim aylar önceki halimde çok insan var. Sanal ortamda tanıştığım kilolu arkadaşlarım da vardı. Hepsi bilir hikayemi. Zaten 4’ü de aynı yöntemle zayıfladı, 2’sinin programı hala devam ediyor. İnanmak istemeyeni de zaten zorla inandıracak değilim. Başta söylediğim gibi ben burada reklam yapma amacında da değilim. Aşırı kilolu olup da dış dünyadan kopmanın, ölümle burun buruna yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Zararın neresinden dönülse kardır diyorum. Dilerim o acıları Allah kimseye yaşatmasın.

İZMİR